Olay, 23 Ağustos 2024 gecesi Süleymanpaşa ilçesi Çınarlı Mahallesi’nde meydana geldi. Kentte çiğ köfte dükkanı bulunan Hasan Dim ile fabrikada personel olarak çalışan 2 çocuğunun annesi Elif Dim ortasında, meskende çocukların bulunmadığı sırada tartışma çıktı. Tartışma sırasında Hasan Dim, eşini darbederek öldürdü. Akabinde meskenden çıkan Hasan Dim, mahallede bulunan kahvehanede çalışan meyyitin yanına giderek, “Anneni öldürdüm, konuta git bak” diyerek uzaklaştı. Konuta giden oğlu, annesini hareketsiz bulunca durumu polise bildirdi. Gelen polis ve sıhhat gruplarının yaptığı incelemede Elif Dim’in hayatını yitirdiği belirlendi. Tekirdağ İsimli Tıp Kurumu’nda yapılan otopside Elif Dim’in darbedilerek öldürüldüğü belirlendi.
3 GÜN SONRA YAKALANDI, BOĞAZINA BIÇAK DAYADI
Olaydan sonra kaçan ve güvenlik güçleri tarafından her yerde aranan Hasan Dim, 3 gün sonra kırsal Karacakılavuz Mahallesi’nde görüldü. Jandarma Hata Araştırma Timi (JASAT), motosikletle kaçmaya çalışan Dim’i durdurup, teslim olmasını istedi. Motosikletten inen Dim, yanında taşıdığı bıçağı boğazına dayayıp, “Gelmeyin kendimi keserim, kendimi öldürürüm” dedi. JASAT takımlarının yaklaşık 10 dakika süren ikna eforuyla Dim, elindeki bıçağı bırakıp teslim oldu.
‘BAŞINA ÜTÜ İLE VURDU’
Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı, tutuklanan Hasan Dim hakkında hazırladığı iddianamede, ‘Tasarlayarak yakın akrabayı öldürmek’ hatasından ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezası istedi. İddianamede, Elif Dim’in eşinin telefonla öteki bayanla iletisini görmesi üzerine tartışma yaşadığı belirtilerek, Dim’in karısına tehdit ve küfürlü bildiriler gönderdiği kaydedildi. İddianamede, “Evin içerisinde elleriyle ve ütü ile maktulün baş bölgesine birçok kere vurduğu, maktulü meskenin banyo kısmına götürerek yeniden burada maktulü darp etmek suretiyle vefatına sebebiyet verdiği, şüphelinin savunmasında iki defa tokat attığını öldürme niyetinin olmadığını belirtmiş ise de; otopsi raporuna nazaran maktulün yüz ve baş bölgesinde ağır darp izlerinin bulunması, olay yerinde sapı kırık taban kısmında kan izleri bulunan ütü bulunmuş olması ve olay yerinin dağınık olması, şüphelinin tabirinde maktul uyanmayınca çabucak 112’yi aradığını belirtmesine karşın kamera imgelerine ve 112 kayıtlarına nazaran konuttan ayrılarak oğlu A.E. Dim’i alıp saat 20.40’ta ikamete bıraktıktan sonra saat 20.42’de 112’yi aramış olması konuları nazara alınarak öldürme kastıyla hareket ettiğinin değerlendirildiği, yeniden şüphelinin maktule saat 16:44 sıralarında tehdit iletisi göndermiş olması nazara alınarak aksiyonunu tasarlayarak gerçekleştirdiğinin değerlendirildiği bu biçimde şüphelinin üzerine atılı ‘Tasarlayarak yakın akrabayı öldürmek cürmünü işlediği kamera manzaraları, imaj inceleme raporu, otopsi tutanağı, beyanlar ve tüm belge kapsamından anlaşılmakta” denildi.
‘YAŞANANLARDAN ÖTÜRÜ PİŞMANIM’
Hasan Dim’in yargılanmasına Tekirdağ 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün başlandı. Duruşmaya tutuklu sanık Hasan Dim, ölen Elif Dim’in babası Mustafa Yörük, annesi Nurgül Yörük, taraf avukatları ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı katıldı. Duruşmada savunmasını yapan ve vakit zaman ağlayan Hasan Dim, ütü ile karısının başına vurduğunu kabul etmedi. Eşiyle memnun bir evlilikleri olduğunu söyleyen Dim, “Eşim daha evvel sanal bir oyunda bir bayanla konuştuğumu görünce bir tartışma yaşadık. Sonra aramız düzelmişti. Olayın olduğu gün de tıpkı bahisten ötürü tartıştık. İşten meskene gelince tartışma sonrası eşime tokat attım. Yere düştü, daha sonra oturur konumda bana hakaret etti ve ikinci tokadı attım. Döndüm gerimi oradan çıkarken reaksiyonsuz kaldığını gördüm ve geri döndüm. Baktığımda baygındı, kendisini ayıltmaya çalıştım lakin ayıltamadım. Daha sonra kendisini banyoya götürdüm, yüzüne su tuttum fakat yeniden ayılmadı. Sonra ambulansı aramak için motosiklette olan telefonumu almaya aşağı indikten sonra oğlumu arayıp iş yerinden onu almamı söyleyince onu alıp meskene bırakıp motorla konuttan ayrıldım. Daha sonra ambulansı aradım. Olayın buralara gelmesini istemedim. Yaşananlardan ötürü pişmanım. Kimi haberlerde ütüyle eşimin başına vurduğum söyleniyor ancak o denli bir şey olmadı. Ben asla tasarlayarak bu olayı gerçekleştirmedim” dedi.
Elif Dim’in annesi Nurgül Yörük, duruşmada göz yaşlarına hakim olamadı. Anne Yörük ile baba Mustafa Yörük, sanıkla kızlarının ortalarının âlâ olmadığını belirterek, vakit zaman tartışma yaşadıklarını anlatarak, sanığın en ağır formda cezalandırılmasını istedi.
Duruşmada çiftin çocukları A.E.D.’nin pedagog eşliğinde isimli müşahede odasından yapılan temas ile tabirine başvuruldu. A.E.D., anne ve babasının vakit zaman tartışma yaşadığını belirterek, babasından şikayetçi olup olmama konusunda kararsız olduğunu söyledi.
Tanıkları dinleyen mahkeme heyeti, Tekirdağ Barosu’nun duruşmaya katılma talebini reddetti. Sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilerek, duruşma ertelendi.
‘İYİ HAL İNDİRİMİNDEN FAYDALANMAK İÇİN ÇELİŞKİLİ TABİRLER KULLANIYOR’
Elif Dim’in ailesinin avukatı Ferhat Gebeş, duruşmanın akabinde gazetecilere açıklama yaptı. Gebeş, “İlk duruşmada sanığın sözüne başvuruldu. Sanık o kademede, kollukta ve huzurda verdiği tabirlerde güzel hal indiriminden ve kabahat ve cezadan kurtulmaya yönelik çelişkili beyanlarda bulundu. Bunlardan örnek vermek gerekirse 112’yi birinci başta evdeyken aradığını söylüyor lakin sonra oğlunu alıp konuta bıraktıktan sonra 112’yi aradığını söylüyor. Ütü ile ilgili hiçbir husus olmamasını söz etmesine karşın, ütünün tabanında, elektrik prizinde buna yönelik olarak kan örnekleri var. Bunları bir manada hatası örtmeye ve baskılamaya çalışıyor. Öbür bir mevzu ise aslında meskenden ayrılmadan evvel maktulün öldüğüne yönelik kuvvetli kuşkularımızın olduğu belgedeki kanıtlarla açıkça ortadadır. Burada yapılan savunma büsbütün hatası perdelemek, hatadan kurtulmak ve âlâ hal indiriminden faydalanmaya yönelik olarak bir süreçtir. Temennimiz Elif Dim cinayetinin son olması, artık buradan çıkacak sonucun bayan cinayetlerini önleyecek formda bir caydırıcılık arz etmesi'” dedi.
‘KADIN CİNAYETLERİ SON BULSUN İSTİYORUZ’
Tekirdağ Baro Başkanı Egemen Gürcün de, “Bugün Tekirdağ Barosu olarak yeniden bir bayan cinayeti davasına katılmak üzere adliyedeydik. Bayan hakları ve toplumsal cinsiyet eşitliği kurulu liderimiz, üyelerimiz ve yönetim kurulu üyelerimiz ile katıldık. Uzun bir dava oldu. Beyanlar alındı, buradaki hedef elbette maddi gerçeğin ortaya çıkartılması ve bu dava bir biçimde görülerek karara bağlanacak, meslektaşımın da dediği üzere bu cinayetlerin son olmasını istiyoruz, bu dava son olsun diyoruz” diye konuştu.
Kaynak: Milliyet
Bir yanıt bırakın